Diyanet Evi, mahalle ölçeğinde kamusal kullanım imkanlarına özen gösteren, bay-bayan ibadet imkanını devamlı sunabilen, içinde Kur’an Kursu ve 2 adet lojman barındıran ve içeride ve dışarıda erken dönem Selçuklu mimari öğelerini harmanlayan bir yapı olma özelliğine sahip. Yapı, dış mekanda, mermer minareleri, doğu ve kuzey cephesinde kamu kullanımına bırakılmış kubbeli ve kemerli pergolaları, doğrama önlerine monte edilen Selçuklu desenlerine sahip cnc kesim motifleri, desenli balkon korkulukları ve zarif ve gösterişten uzak yapısı ile bu kimliği vurgulamaktadır. İç mekanda zemin katta açtığımız galeri ile bodrum katla fiziksel bağlantıyı güçlendirerek alt katın gün ışığından yararlanmasını ve doğal havalandırma imkanı sağlamasını amaçladık ve bayan cemaatin tam zamanlı kullanımına sunabileceğimiz abdesthane ve dış mekanla doğrudan bağlantı kuran ayrı bir alan oluşturduk.

İç mekan kalem işlerinde ise, duvarlarda oluşturduğumuz nişlerin içinde tasavvufta “Allah’ a açan çiçek” diye tasvir edilen lale motifini kullandık. Can suyunu aldığı yerde renklerin kontrastlığını arttırarak ön plana çıkardığımız süslü vazolar kullandık, etrafını da vazoda olduğu gibi helezonlar üzerinde sade, Rumi motifler kullanarak tasarımımızı tamamladık. Buradaki desenlerimizde ışığı bir noktadan aldığını varsayarak koyu gölgeler oluşturabilmek ve boyut kazandırmak için motiflerin tek taraflarına gölgeler attık.
Tavanda merkez ahize noktasını orijin alarak eliptik bir alan içinde, 16 büyük Türk devletini referans alarak 16 dilimin her birinde tekrar eden ve merkezden dışarı doğru çıkan kufi hat ile tasarladığımız “Allah” lafzını yazdık. Etrafında nişlerin çevresinde kullandığımız gibi helezonlar üzerine yerleşmiş erken dönem Rumi’lerine benzeyen motiflerimizi kullandık. Tasarımımızın bitiş noktalarını da zeminde açılan galeri boşluğunun izdüşümü şeklinde planlayıp, sonlandırdık.

Mihrapta Bakara Suresi 148-149. Ayette “Müminlerin yüzünü Mescid-i Haram’a dönmeye davet eden” kelamı, Kufi ile yazıp etrafını Rumi zarif desenlerle bezedik. Minberde Peygamberimiz Hz Muhammed’i simgeleyen gülün, açılmış haline yukarıdan bakıyormuşuz izleniminden yola çıkarak yine Rumi’leri kullandığımız dairenin merkezinden çıkan ve 16 kez kendini tekrar eden bir tasarım uyguladık, diğer kalem işlerinden farklı olarak burada motiflerimizi iki boyutlu görünecek şekilde çerçeveledik.

Tüm bu süreçte maddi, manevi yardımını esirgemeyen Mümin Özdemir ve Latif Özkan ve tüm hayırseverlere, kalem işlerimizi yapan Ressam Özgür Bağlamazlar’a, canla başla çalışan tüm taşeronlarımıza ve bütün Arctek Mimarlık ailesine teşekkürü bir borç bilirim. Bu çabalarımızın karşılığını her iki cihanda alabilme duasıyla…

Mimar Serkan ÖZKAN